Kahramanmaraş’ta konuşan Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 2011'de yapılacak genel seçimde büyük bir değişim olacağını söyledi. Kendisinin ve partisinin eleştirileri sonucu hükümetin IMF anlaşmasını da seçim sonrasına bıraktığını belirten Kurtulmuş, laf üretmediklerini ve kimseyle polemiğe girmek istemediklerini söyledi. Kurtulmuş; "Saadet Partisi laf üretmiyor, Saadet Partisi polemik siyaseti yapmıyor, Saadet Partisi muktedir bir siyasi üslup tercih ediyor ve bu siyasal üslubu takip ediyor” dedi.
Videoyu sitenize ekleyin...
Türkiye’nin şahsiyetle ve çok yönlü bir dış politika izlemesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, “Türkiye asla Amerika'nın, İngiltere'nin, İsrail'in, Avrupa Birliği'nin, ya da başka bir büyük gücün etkisi altında herhangi bir şekilde bölge politikasını yürütemez. Türkiye kendisi olarak bu bölgenin amiral gemisi olarak, bu bölgede güçlü bir ülke olarak dünya siyasetinin dengelerini değiştirebilecek ve kendi lehimize dengeleri kurabilecek imkanlara sahiptir. Biz hükümete bu konuda şahsiyetli bir dış politika izlemelerini tavsiye ediyoruz." İfadelerini kullandı.
TÜRKİYE BÜYÜK DEĞİŞİME HAZIRLANIYOR
Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "2011'de yapılacak genel seçimde büyük bir değişim olacaktır" dedi.
Kurtulmuş, partisi tarafından düzenlenen programa katılmak için geldiği Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Gösterilen yoğun ilgiden memnun olduğunu belirterek vatandaşlara teşekkür eden Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni yıldızının Saadet Partisi olduğunu söyledi. Kurtulmuş, bu yıldızın Türkoğlu'nda da parlaması için Türkoğlu Belediye Başkan adayı avukat Özkan Muslu için destek sözü istedi. Kurtulmuş, daha sonra partisinin Kahramanmaraş Aday Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Kurtulmuş, Batıpark Spor Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda partililerin yoğun sevgi gösterileri ile karşılandı. Programda, Kahramanmaraş Belediye Başkan Adayı Hanefi Mahçiçek başta olmak üzere ilçe ve beldelerdeki başkan adaylarının tanıtımı yapıldı.
İŞADAMLARI İLE BİR ARAYA GELDİ
Kurtulmuş, Maraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk'u da ziyaret etti. Ziyaretin sonunda Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş'a üzerinde Osmanlı tuğrası bulunan bir tablo hediye etti. Kurtulmuş'un ziyaretine SP Belediye Başkan Adayı Hanefi Mahçiçek ve çok sayıda iş adamı da katıldı. Burada, iş dünyasının temsilcileri ile bir araya gelen Kurtulmuş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Davos'ta yaptığı çıkışın ardında "Saadet Partisi'nin ve Türk Milleti'nin olgun duruşu olduğunu" söyledi. Kurtulmuş, AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın adım adım kendilerini takip ettiğini ifade etti.
SAADET POLİTİKA ÜRETİYOR
Kendisinin ve partisinin eleştirileri sonucu hükümetin IMF anlaşmasını da seçim sonrasına bıraktığını belirten Kurtulmuş, laf üretmediklerini ve kimseyle polemiğe girmek istemediklerini söyledi. Kurtulmuş; "Saadet Partisi laf üretmiyor, Saadet Partisi polemik siyaseti yapmıyor, Saadet Partisi muktedir bir siyasi üslup tercih ediyor ve bu siyasal üslubu takip ediyor. Bunun sonucu olarak da hükümet ister istemez Saadet Partisi'nin ortaya koyduğu bu muktedir siyaset karşısında etkileniyor ve adımlarını ona göre atmak durumunda kalıyor ve ona göre bir siyaset geliştirmek durumundadır. Bizim amacımız kimseyle polemik yapmak, kimseyle çatışma içerisine girmek değil, bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir" dedi.
IMF DÖNEMİ KAPANDI
IMF'nin artık kıymet-i harbiyesinin olmadığını ifade eden Kurtulmuş, "Ne yazık ki bizimkiler hala IMF ile pazarlık yapmayı düşünüyorlar. IMF'nin Türkiye'ye 8 senedir ne yaptığı belli. Benim anlamadığım sayın Başbakan, kalan şu günlerde IMF'nin Türkiye'nin menfaatlerine uygun hareket edip etmeyeceğini nasıl test edecek? 7 senedir Başbakanlık koltuğunda oturuyor, 8 senedir de bu program uygulanıyor. Eğer 7 yılda anlamadıysan bundan sonra nasıl anlayacaksın?" dedi. Hükümetin sosyal devlet politikasını da eleştiren Kurtulmuş, milletin açlığa, yoksulluğa mahkûm edildiğini söyledi. Kurtulmuş, "Millete kömür dağıtıyorlar, buğday, un, buzdolabı veriyorlar ancak sadaka ekonomisi dendiği zaman da kızıyorlar. Biz sadakanın ne manaya geldiğini iyi biliriz. Sadaka bu milleti en ayakta tutan unsurlardan biridir. Ancak sadakayı devlet vermez, sadakayı zengin Ahmet Bey, zengin Mehmet Bey'e verir. Sadaka kameraların önünde göstere göstere verilmez. Maalesef millet rencide ediliyor." diye konuştu. Hükümetin sosyal iktidarın ne olduğunu bilmediğini söyleyen Kurtulmuş, "Sosyal devlet vatandaşına un dağıtan mercimek dağıtan devlete demezler. Sosyal devlet, vatandaşından, asgari ücretliden vergi almayan devlete denir. Sosyal devlet açını, işsizini, kimsesizini bir takım sosyal politikalar uygulayarak kimseye muhtaç hale getirmeyen devlete denir. Kömür pirinç dağıtmanız sosyal devlet olduğunuz anlamına gelmiyor." ifadelerini kullandı.
ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKA
Kurtulmuş, İran'ın ABD ile arasındaki gerilimi düşürmek için Türkiye'den arabuluculuk talebinde bulunmasına ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:
"Biz başından beri söylüyoruz. Türkiye bu bölgenin amiral gemisidir. İstesek de istemesek de amiral gemisidir. Türkiye çok taraflı aktif ve şahsiyetli bir dış politika izlemek durumundadır. Bakın dünyada bizim kadar elinde dış politika kartı olan başka bir ülke yoktur. Ne Amerika'nın ne de İngiltere'nin elinde böyle büyük kartlar yoktur. Türkiye, hem İslam ülkelerinin en önemlilerinden birisidir, hem Türk cumhuriyetlerinin bir parçasıdır, hem Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin bir parçasıdır, hem Balkan Konferansı Teşkilatı üyesidir, hem doğu Akdeniz üyesidir, hem AB aday ülkesidir hem NATO'nun üyesidir, hem D-8'lerin üyesidir, hem de dünyadaki diğer bölgelerle iyi ilişkisi olan bir ülkedir. Türkiye'nin üzerine düşen; adil, özgür ve eşit bir dünya sisteminin kurulabilmesi için bütün gücünü kullanarak mücadele etmektir. Türkiye asla Amerika'nın, İngiltere'nin, İsrail'in, Avrupa Birliği'nin, ya da başka bir büyük gücün etkisi altında herhangi bir şekilde bölge politikasını yürütemez. Türkiye kendisi olarak bu bölgenin amiral gemisi olarak, bu bölgede güçlü bir ülke olarak dünya siyasetinin dengelerini değiştirebilecek ve kendi lehimize dengeleri kurabilecek imkanlara sahiptir. Biz hükümete bu konuda şahsiyetli bir dış politika izlemelerini tavsiye ediyoruz."
